Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var” dedi.Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 28. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Erdoğan, Eylül 2021’den itibaren genel başkanlık görevini yürüten Mahmut Asmalı’ya teşekkür etti, yeni başkan Burhan Özdemir’e yüce Allah’tan muvaffakiyetler diledi.Siyasi hayatının her döneminde olduğu gibi bugün de hem iş
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var” dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 28. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Erdoğan, Eylül 2021’den itibaren genel başkanlık görevini yürüten Mahmut Asmalı’ya teşekkür etti, yeni başkan Burhan Özdemir’e yüce Allah’tan muvaffakiyetler diledi.
Siyasi hayatının her döneminde olduğu gibi bugün de hem iş yaptıklarını hem hizmet ettiklerini hem de karalama kampanyalarıyla mücadele ettiklerini söyleyen Erdoğan, muhalefet kanadında en azından milli meselelerde değişim görmeyi umdukça her seferinde büyük düş kırıklığı yaşadıklarını vurguladı. Muhalefetin siyaseti centilmence rekabet yerine yıkıcı husumetle yürütme isteğinin aşılmaz bir duvar misali sürekli karşılarına çıktığını anlatan Erdoğan, aktörler, isimler ve genel başkanlar değişse de bu zihniyette zerre miskal düzelme olmadığının altını çizdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: “Durum öyle vahim ki bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, kendi ülkesini yabancı basın kuruluşlarına, yabancı aktörlere, dergilere şikayet ediyor. ‘İktidarı yıpratayım’ derken asıl Türkiye’ye, Türk ekonomisine zarar veriyor. Boykot çağrılarıyla yerli ve milli markalara zarar veriyor. Evine ekmek götüren işçi kardeşlerime zarar veriyor. Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçılarımıza zarar veriyor. Fabrika kurup, istihdam sağlayan sanayicilerimize zarar veriyor. Ülkemizin kalkınmasına, büyümesine, güçlenmesine destek olan iş dünyamıza zarar veriyor. Adı yolsuzlukla, rüşvetle, sahtecilikle anılan bir avuç muhterisi memnun etmek uğruna 85 milyonun tamamını hayal kırıklığına uğratıyor.”
“Sayın CHP Genel Başkanı kusura bakmasın ama bunun adı muhalefet değil, ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur. Bizim CHP’lilerin birbirini jurnallemesiyle hiçbir sıkıntımız olamaz ama yalan ve iftiralarla Türkiye’yi jurnallemesine gözlerimizi kapatamayız. Hiç kimse ‘Muhalefet ediyorum.’ bahanesiyle kendi ülkesini yabancılara şikayet edemez, ekonomisini batırmaya çalışamaz, firmalarımızı hedef göstererek onlara zarar verme peşinde koşamaz. Kantarın topuzu kaçmıştır. Düzelme umudu da giderek azalmaktadır.”
Bir gerçeği tüm samimiyetiyle ifade etmek istediğini belirten Erdoğan, siyaseti marjinalleştirmenin bu ülkeye yapılacak çok büyük kötülük olduğunu, sivil siyaseti zehirli söylemlerle enfekte etmenin hiçbir haklı gerekçesi olamayacağını dile getirdi. “Hükümet yara alsın da Türkiye’ye ve Türk ekonomisine ne olursa olsun’ anlayışı açık söylüyorum, hastalıklı zihniyetin işaretidir” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın, Türkiye bu toksik siyaset dilini 1960 öncesinden çok iyi bilir. Türkiye bu siyaset tarzını 12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat döneminden çok iyi bilir.”
“Türkiye bu sorumsuz ve sorunlu söylemleri, tüketmeyin çağrılarının zirveye çıktığı Gezi kalkışmasından çok iyi bilir. Bu demode üslubun ülkemize de siyaset kurumuna da bunun üzerinden siyasi kazanç elde etmeye çalışanlara da hiçbir faydası yoktur. CHP’nin süratle normalleşmesi şart. CHP’nin, iradesine vurulan vesayet prangalarını kırması gerekiyor. Sayın Genel Başkan’ın artık suç örgütünün boyunduruğundan kurtulup kendisini toparlaması, ülkenin gerçek gündemine dönmesi gerekiyor.”
“Buradan herkesi, özellikle de muhalefet aktörlerini aklıselime, sükunete, sorumlu dille siyaset yapmaya davet ediyorum. Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var. Türkiye’nin 86 milyon olarak müştereklerde buluşmaya ihtiyacı var. Bölgemizde ve dünyada tansiyon bu kadar yükselmişken yangına körükle gitme yanlışından bir an önce dönülmesini temenni ediyoruz.”
Dış dengede tablonun olumlu olduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: “Cari açığımız istikrarlı bir şekilde geriliyor, altın hariç tutulduğunda cari fazla veriyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüş lehimize işliyor, hem enflasyonu hem dış açığı aşağı çekiyor. İstihdamda da tarihi seviyelerdeyiz. İşsizlik oranımız mart ayında yüzde 7,9’a geriledi. Erkeklerde de bu oran yüzde 6,5, kadınlarda ise yüzde 10,6. Bu rakamlar son 20 yılın en düşük seviyesine işaret etmektedir. Kısa süreli dalgalanmaların ötesine geçen, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme hedefiyle yolumuza devam ediyoruz. Son 1,5 aydır yaşanan dalgalanmalar karşısında başarılı bir sınav verdik. Programın şoklara, manipülatif saldırılara ve sabotaj girişimlerine ne denli dayanıklı olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Malum çevrelerin operasyonu ellerinde patladı çünkü bu haftadan itibaren rezervlerimiz yeniden artmaya başladı.”
Yatırım, üretim, ihracat, istihdamla birlikte kaliteli büyüme ilkelerine bağlılıklarını koruduklarını ifade eden Erdoğan, “Esnafımızın ve ihracatçımızın kredilerinde de finansman giderinin yarısını biz karşılıyoruz. KOBİ’lerimiz için 15 farklı Hazine destekli kefalet paketi yürürlükte. Burada 111 milyar liralık bir imkan var. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programını hayata geçirmiştik. Bu doğrultuda 284 stratejik ürün belirlemiş, toplamda 300 milyar liralık kaynak ayırmıştık. Bu ürünleri üretmek isteyen firmalarımıza, piyasa finansman maliyetinin üçte biri oranında son derece avantajlı yatırım kredisi sunuyoruz. Buradan MÜSİAD camiasına, bundan istifade etmesi çağrısı yapıyorum” dedi. İhracatçılar için de çok güçlü destekleri olduğunu aktaran Erdoğan, “Kim üretmek istiyorsa, kim yatırım yapıyorsa, kim istihdam sağlıyorsa biz onun yanındayız. Yanında olmaya da devam edeceğiz” değerlendirmesi yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katoliklerin ruhani lideri Papa 14. Leo’ya makama seçilmesi münasebetiyle tebrik mektubu gönderdi. Müteveffa Papa Fransuva’nın, bölgesel ve uluslararası ihtilafların yoğunlaştığı bir dönemde barış ve hoşgörünün yerleşmesi için büyük çaba sarf ederek tüm dünyanın takdirini topladığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Papa Fransuva’yla kurduğumuz samimi ve yapıcı diyaloğu sizinle de sürdüreceğimize inancım tamdır. Türkiye ile Vatikan arasındaki münasebetlerin daha da ileri taşınmasının, uluslararası alanda hoşgörünün güçlenmesine ve Gazze başta olmak üzere insani trajedilerin sonlandırılmasına önemli katkı sağlayacağı samimi kanaatimdir.”
“1999 yılında Pınarhisar’a gitmeden önce MÜSİAD’ın beni ilk fahri üye olarak kabul etmesinin anlamını her zaman şükranla hatırladım” diyen Erdoğan, “28 Şubat’ın kesif atmosferinin halen devam ettiği o günlerde MÜSİAD’ın gösterdiği dayanışmanın kalbimde hep müstesna yeri oldu. Sadece 28 Şubat döneminde değil, öncesinde ve sonrasında da MÜSİAD daima demokrasiden, adaletten, hukuktan ve özgürlüklerden yana güçlü duruş sergiledi. Her türlü baskıya, tehdide ve ayrımcılığa rağmen MÜSİAD mensupları ekonomide, sanayide, ihracatta vdestan yazdı. Geçmiş dönemlerde sermayenin dahi renklere ayrıldığı, bazılarına öz, bazılarına üvey evlat muamelesi yapıldığı karanlık günlerde dahi MÜSİAD, üretmekten, ihracattan, bütün Türkiye için çalışmaktan asla vazgeçmedi” dedi.
MÜSİAD’ın 1990 yılından bugüne Türk ekonomisinin ilerlemesine, büyümesine, ihracatın, üretimin, istihdamın her yıl artmasına, Türkiye’nin cazibe merkezi olarak öne çıkmasına çok değerli katkılarda bulunduğunu ifade eden Erdoğan, “Türkiye’nin demokraside, diplomaside, savunmada, ticarette ve diğer pek çok alanda 23 yılda yazdığı başarı hikayesinde en çok emeği olanlardan biri de MÜSİAD ailesidir. Bugün 2002 öncesine kıyasla çok daha güçlü, çok daha itibarlı bir Türkiye Cumhuriyeti varsa bunda MÜSİAD’ın 35 yıllık mücadelesinin önemli payı bulunuyor. Son 23 yılda milli iradeyi ve demokrasimizi hedef alan saldırıların boşa çıkartılmasında da MÜSİAD’ın kararlı desteği elbette yadsınamaz” değerlendirmesi yaptı. Nice olmaz denileni başardıklarını, hayali gerçekleştirdiklerini, oyunu bozduklarını, kirli senaryoyu yırtıp attıklarını, engelin, badirenin, imkansızlığın üstesinden geldiklerini belirten Erdoğan, “Sabrettik, mücadele ettik. Allah’ın yardımıyla başarıdan başarıya koştuk. Bundan sonra da her oyunu bozacak, her engeli biiznillah aşacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa halklarının 9 Mayıs Avrupa Günü’nü bir mesajla tebrik etti. Mesajında Avrupa Birliğinin, son yıllarda küresel ve bölgesel meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Avrupa güvenlik mimarisinin geleceği tartışılmakta; Gazze’de 19 aydır devam eden katliamlara sessiz kalınması, İsrail’in saldırılarını durduracak etkili bir politika geliştirilememesi, Birlik değerlerinin sorgulanmasına yol açmaktadır." dedi. Türkiye’nin karşılaştığı tüm engellere rağmen AB üyeliğine aday olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Ülkemiz, kriz ve çatışmalarda izlediği insani, barışçıl ve yapıcı politikalarla, ortaya koyduğu adil çözümlerle Birliğin bekası için de bir teminattır" ifadelerini kullandı.
9 Mayıs, Cuma
9 Mayıs, Cuma
9 Mayıs, Cuma
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *