Güncelleme Tarihi: Mayıs 08, 2025 23:479 Mayıs Avrupa Günü, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ev sahipliğinde, ‘Avrupa 75 Yaşında; Geleceği Birlikte Şekillendiriyoruz’ sloganıyla düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Etkinlik kapsamında, AB üye ülkelerinin ortak çalışmasıyla hayata geçirilen Kültürel Miras Dijital Sergisinin açılışı gerçekleştirildi. Resepsiyonda, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, Dışişleri
Güncelleme Tarihi:
9 Mayıs Avrupa Günü, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ev sahipliğinde, ‘Avrupa 75 Yaşında; Geleceği Birlikte Şekillendiriyoruz’ sloganıyla düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Etkinlik kapsamında, AB üye ülkelerinin ortak çalışmasıyla hayata geçirilen Kültürel Miras Dijital Sergisinin açılışı gerçekleştirildi. Resepsiyonda, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Zeki Levent Gümrükçü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Adnan Ertem, çok sayıda büyükelçi ile ulusal ve uluslararası kuruluşların temsilcileri de yer aldı.
‘RUSYA’NIN UKRAYNA’YA KARŞI BAŞLATTIĞI SALDIRGANLIK SAVAŞI, GAZZE’DEKİ KORKUNÇ ACI SONA ERMELİ’
Büyükelçi Ossowski, “75 yıl önce, Avrupa entegrasyonu bir fikirle başladı. Rahatlıktan değil, savaşın yıkımlarından yeni bir şey inşa etme cesaretinden doğan bir fikir. Barışın, ortaklığın, eşit fırsatların olduğu bir Avrupa. Bugün, bu fikri ileriye taşıyoruz, umutla, kararlılıkla ve eylemle. Kolay zamanlardan geçmiyoruz. Ancak 1950’de Avrupa masasının etrafında toplananlar da öyle değildi. İdeal koşulları beklemediler, onları yarattılar. En zor yolun bile birlikte yürünürse, yürünebileceğini gösterdiler. 75 yıl önce, Robert Schuman ve meslektaşları vizyon üzerine kurulu bir gelecek yarattılar ve bunu bize teslim ettiler. Şimdi sıra bizde. Geçtiğimiz yıl, Avrupa ve Türkiye’yi birbirine bağlayan kültürel kökleri kutladık. Restore edilmiş mirastan yeniden canlandırılan hikayelere, paylaşılan hafızadan karşılıklı gurura. Paylaşılan kimliğin bölünmeden daha uzun ömürlü olabileceği fikrini onurlandırdık. Kimliğin bir duvar değil, bir köprü olduğunu hatırladık. Değişen ittifaklar ve artan belirsizlik dünyasında, AB ve Türkiye ortaklığını seçtik. AB ve Türkiye yan yana duruyor. AB’ye aday bir ülke olarak, bir NATO müttefiki olarak ve kenardan seyretmeyen, barışı şekillendiren komşular olarak. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı suç niteliğindeki saldırganlık savaşı sona ermeli. Gazze’deki korkunç acı sona ermeli. Bu bizim ortak sorumluluğumuz. Ekonomik olarak AB ve Türkiye birlikte büyüyor. Üye devletleri sayesinde AB, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı, en büyük doğrudan yabancı yatırımcısı, finansal iş birliğinde en büyük bağışçısı. Türk vatandaşları, Çin’den hemen sonra en fazla Schengen vizesi alıyor. Ve vizesiz seyahat, Türkiye, mutabık kalınan kıstasları yerine getirdiğinde, tüm aday ülkelerde olduğu gibi gerçekleşebilir. Çünkü daha fazla insan bağı, üniversitelerimizde okuyan daha fazla Türk öğrencisi, enstitülerimizde ve yüksek teknoloji şirketlerinde çalışan daha fazla Türk araştırmacısı istiyoruz. Her gün, değişimlerimizi, ortak projelerimizi ve karşılıklı ilhamımızı güçlendiriyoruz. Türkiye’nin genç beyinleri ve dinamik işletmeleri sadece yarının Avrupa’sı değil, bugünün dokusunun bir parçasıdır. Yollarımız giderek daha fazla iç içe geçiyor. Ancak ilişkilerimizi daha güçlü ve daha iyi hale getirmek için her iki tarafta da daha fazlasını yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
‘AB AVANTAJLARINDAN FAYDALANMADAN, BU YÜKÜ KALDIRMAK SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL’
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Avrupa’da yüzyıllarca süren çatışma ve savaşların ardından birleşik bir Avrupa idealine ulaşmak için kurulan Avrupa Birliğine üyelik, Türkiye’nin stratejik amaçlarından biridir. Avrupa Komisyonu’nun 2024 yılı Türkiye Raporunda ifade edildiği üzere, ‘Türkiye, Avrupa Birliği için kilit bir ortak ve bir aday ülkedir’ Avrasya’da, Orta Doğu’da, Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortam sağlanmasında vazgeçilmez rolü olan Türkiye ile iş birliğinde ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişki geliştirilmesinde AB’nin stratejik çıkarı vardır. Bu bağlamda ülkemiz 1959 yılından beri uzunca bir süredir tam üye olma yolunda ilerlemektedir. Zaman zaman ortaya çıkan ve her iki tarafın da eksikliklerinden kaynaklanan sınamalara karşın hem Türkiye hem de AB için bu üyeliğin büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu muasır medeniyetler seviyesine ulaşma ideali ile uyumlu olan bu üyeliğin bir an önce gerçekleşmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye 4 milyona yakın sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Onların temel ihtiyaçlarını, eğitim, sağlık, korunma, barınma ihtiyaçlarını karşılıyor ve sosyo-ekonomik destek sağlıyor. Türkiye’nin, AB üyesi olmanın avantajlarından faydalanmadan, AB adına bu yükü kaldırması sürdürülebilir değildir. AB’nin 5’inci Büyük ticaret ortağı olmasına ve adaylık statüsü çerçevesinde yakın, sosyal, kültürel, bilimsel ve sportif bağları bulunmasına rağmen halkımızın AB ülkelerine gitmede vize engeline takılması, aramızdaki anlaşmalara ve iş birliğimizin ruhuna ters düşmektedir ve bir an önce düzeltilmelidir. Yerel yönetimler bakımından da Avrupa’daki meslektaşlarımızla yakın temas halindeyiz. Ankara olarak Brüksel, Paris, Berlin ve Viyana gibi başkentlerle iş birliklerimizi devam ettiriyoruz” dedi.
‘SÜREKLİ BÖYLE YASAKLAMALAR İŞİ DAHA DA BÜYÜTECEKTİR’
Diğer yandan, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularına yanıt veren Mansur Yavaş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun X hesabına erişim engeli getirilmesi ve Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna değindi. İmamoğlu’nun canlı yayında yargılanma isteğini yineleyen Yavaş, “Yasaklara karşıyız. Yapılan işlerin hukuka uygun yapılmadığını gösteriyor. Buna karşı hamle yapmak lazım. Siyaseten bunları yanlış buluyoruz. Çünkü bu iktidar iş başına gelirken yasaklara karşı çıktığını, yasakların olmayacağını söyleyerek gelmişti, ama maalesef sürekli olarak bir bahaneyle yasaklanıyor. Bir de üstelik gerekçeye baktığınız zaman sanki hüküm verilmiş gibi, mahkeme kararı olmadan suçlu ilan edilmiş gibi gerekçeler var ki bunlar asla kabul edilemez. Bunlar insan haklarına aykırı. Ortada karar yok bir şey yok. Sürekli böyle yasaklamalar işi daha da büyütecektir. Ümit Özdağ’ın duruşması kaç ay sonraya verildi. Ceza alacağını düşünmüyorum ama ceza alsa bile fazlasıyla yatmış olacak. Neyi yargılayacaksınız? Kaldı ki Ekrem Başkan’a dair iddianame hazırlanacağına dair hiçbir emare görünmüyor. O zaman tutuklu tutmayacaksınız. Tutukluluk istisnadır. Bunları Sayın Bakan da hepimiz kadar biliyor. Dolayısıyla adalet çabuk gerçekleşecekse bir an evvel iddianamelerin ve yargılamaların başlaması ama tutuksuz olarak devam etmesinde yarar var. Çünkü bu şu anda insan hakkını zedeliyor. Masumiyet karinesini zedeliyor. Tabii bu arada Ekrem Başkanın TRT’den canlı yayınlanarak yargılanmak istediğini de tekrar hatırlatıyorum” diye konuştu.
Türkiye gündeminden son dakika haberleri, bugün yaşanan en son gelişmeler, siyaset gündeminden güncel haberler ve bütün son dakika haberleri için Hürriyet’in internet haber sitesi hurriyet.com.tr; Hurriyet.com.tr haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *